Kıbrıs kültürünün simgesi: Lemonadda

Sıcak, nemli, bunaltıcı yaz günleriyle birlikte serinletici, soğuk içecekleri daha çok tüketiriz. Bu sıcak havalarda hem sofralarımızı zenginleştiren hem de sağlıklı, keyif veren içecek alternaiflerimizde  başı çeken ise genellikle limonata olur. Limon, su, şeker karışımından ibaret basit bir içecek gibi görünse de lezzetli bir limonatanın reçetesi de kendine hastır. Kıbrıs’ın geleneksel içecekleri arasında önemli bir yere sahip olan limonatanın ev yapımı modeline sadık kalınarak sofralardaki yerini alan markası ise “Lemonadda”. Markanın yaratıcısı Delmona Global Trading Ltd. direktörülerinden biri de Ahmet Tokatlıoğlu. 

Lefkoşa doğumlu olan Tokatlıoğlu, ODTÜ Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler ve New York’ta SUNY Global and International Affair bölümlerinden çift dipoma  mezunu. Mezuniyetinin ardından Kıbrıs’a gelerek aile şirketleri olan Lemonadda’yı devralmış. 

Kıbrıs kültürünün simgesi

Tokatlıoğlu’na Lemonadda’nın alametifarikasını sorarak başlıyoruz röportajımıza. Lemonadda, 2009 yılında kurulmuş, Kıbrıs kültürünün bir simgesi olan Kıbrıs limonatasını yaşatma, geliştirme, milli marka oluşturma ve dünyaya tanıtma misyonunu üstlenmiş bir marka. Tokatlıoğlu bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Kıbrıs limonatası bir üründen öte, kültürümüzde büyüklerimizin küçüklerine sevgi ve hoşgörü gösterme simgesi haline gelmiş kültürel bir değerimiz. Lemonadda ise bu değeri gelecek nesillere taşıma görevini üstleniyor.”

2021 yılı için süpriz 

ürün hazırlıkları

Tokatlıoğlu, markanın ürün çeşitleri hakkında da bilgi verdi. Yaklaşık 10 yıldan uzun süredir Kıbrıs limonu ve Kıbrıs mandalinası ile üretim yaptıklarını belirten Tokatlıoğlu, dönem dönem farklı Ar-Ge çalışmaları ile sınırlı sayıda ürün piyasaya sunduklarını, 2021 yılı için de süpriz ürün hazırlıklarında olduklarını ifade etti. Ürünlerinin en büyük özelliğinin herhangi bir boya veya koruyucu madde içermemesi olduğuna, yani tamamen doğal, evde yapıldığı gibi tüketicinin beğenisine sunulduğuna dikkat çeken Tokatlıoğlu sözlerini şu şekilde sürdürdü: “2011 yılında Avrupa Birliği desteği ile makineleşmemizi sağlamış, ISO standartlarına kavuşmuş bir üretime sahibiz. 2015 yılından beri de İngiltere ve Türkiye piyasalarında Lemonadda ürünlerimizi bulmanız mümkün.”

Narenciye yetiştiriciliği

Limonatanın ham maddesi narenciye konusunda da Tokatlıoğlu ile merak ettiklerimizi konuştuk. Ülkemizde narenciye yetiştiriciliğinin bundan 40 yıl öncesine kıyasla ciddi oranda olumsuz etkilendiğini ve bunun birden fazla sebepleri olduğunu belirten Tokatlıoğlu; “En önemli sebeplerden birisi tarımsal kullanıma uygun, kaliteli su eksikliği, diğeri ise narenciye üreticilerinin kooperatifleşememesive buna bağlı olarak bilimsel tarım uygulamasının olmaması. Umarım yakın zamanda Türkiye’den gelen suyun tarımsal kullanıma açılma süreci tamamlanır ve rekoltede artış sağlamaya başlar” şeklinde konuştu. 

“3 tır ihracat gerçekleştirdik”

2009 yılında bu işe başlarken narenciye alımlarının 10 ton civarında olduğunu, bu yılsa yaklaşık 250 ton narenciye işleme noktasına geldiklerini söyleyen Tokatlıoğlu, özellikle ihracat hedeflerini yükselttikçe bunun tüketimi de artıracağını, bu yıl Covid-19 sebebiyle hem yurt içi hem yurt dışında satışlarda dünya genelinde bir düşüş gerçekleşse de geçtiğimiz yıl yaklaşık 3 tır ihracat gerçekleştirdiklerini dile getirdi ve; “Umarım 2021 yılı ekonomi açısından düzelmenin sağlanacağı, özel sektörün refah seviyesinin yükseleceği bir yıl olur” dedi. 

Sektörün sorunları

Sektörle ilgili sorunlara da değinen Tokatlıoğlu, genel olarak ekonomideki ve özelde dövizdeki dalgalanmaların, Türk Lirası’nın değer kaybının girdi maliyetlerini her gün yükseltmekte ve piyasa fiyatlandırmasını zor hale getirmekte olduğunun altını çizdi ve sürdürülebilir büyümenin gerçekleşebilmesi için piyasların stabil ve düzenli gitmesinin elzem olduğunu belirtti. 

“Hedef, bir dünya markası olmak”

Tokatlıoğlu’na markanın hedeflerini sorduğumuzda ise kısa vadede düzenli büyümeyi yenilikçi ürünlerle sağlayarak markayı daha da büyütmek; uzun vadede ise Lemonadda’yı bir dünya markası haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi ve; “Bu tabii ki bizim gibi bir ülke için zor bir hedef olarak görünse de uzun vadede başarıcağımıza inanıyorum” dedi.