Öksüz, 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Günü nedeniyle mesaj yayımladı.
Öksüz, 14 Mayıs 1839 yılında Mektebi Tıbbiye-i Adliye-i Şahane’nin bünyesinde Eczacılık mesleğine ilk adım olarak, eğitim vermek üzere özerk bir yapıda sınıf açıldığını belirterek, böylece bilimsel Eczacılık öğretimine başlanmasının yıl dönümü olarak her sene 14 Mayıs’ın Bilimsel Eczacılık Günü olarak kutlandığını kaydetti.
Öksüz, bu sene KTEB olarak 2 ay önce Kalkanlı bölgesine 10 bin fidan diktiklerini, 8 Mayıs tarihinde ise KTEB Anı Ormanı’nın açılışını gerçekleştirerek, sektörde evine ekmek götüren tüm kesimlerin adlarını fidanlara verdiklerini ifade etti.
“Bilimin ve sağlığın ışığında ilerleyen mesleğimiz, günümüz çağında her geçen gün ilaç ve ecza sektörü olarak çok ciddi aşamalar kaydetmektedir” diyen Umut Öksüz, şöyle devam etti: 
“Hastalıklara cevap veren tedavi süreçleri ve tedavi süreçlerinin olmazsa olmazı olan ilaçlar, teknolojinin verdiği imkânlar doğrultusunda ilaç endüstrisinin toplum sağlığı adına önemini her geçen gün vurgulamaya devam ettiğini tüm dünyaya göstermektedir.”
“ÜLKEDE DEVLET POLİTİKASI YÜRÜTÜLMÜYOR”
Dünyada ilaç üzerine yapılan AR-GE çalışmaları her geçen yıl artış göstermesine rağmen, ülkede bu yönde hiçbir devlet politikası yürütülmediğini savunan Öksüz, bunun kendilerini tamamen başka ülkelerden ilaç ithalini gerçekleştirmek zorunda bıraktığını kaydetti.
“Bugün özel eczanelerimizde bulunan ilaç stoklarının yaklaşık %80-85 Türkiye’den tedarik edilen ilaçlar iken, geriye kalan ilaçlar ise Türkiye dışından ülkemize ithal edilen ilaçlardır” ifadelerini kullanan Öksüz, şunları kaydetti: 
“Bu ise bizlere özellikle pandemi döneminde ilacın üretildiği ülkelerde ilaca talebin artmasından dolayı zaman zaman ülkemize ilacın gelmesinin aksamasına vesile olmuş, böylece bazı ilaçlar piyasa eksiğine düşmüştü. Öte yandan dövizin sürekli artmasından dolayı Türkiye’de ilaca yapılan %20’lik zam direkt olarak ülkemiz ilaç piyasasını da etkilemiş ve elimizde olmadan bir günde ilaçlar Türkiye ile eş zamanlı ayni oranda zamlanmıştı.”
Ülkede 324 eczanenin aktif olarak topluma hizmet verdiğini bildiren Öksüz, ülkede bulunan 7 eczacılık fakültesine, 1 yeni üniversite daha eklenerek toplam 8 Eczacılık Fakültesi’nin olacağını belirtti.
“KAMU KURUMLARINDA YETERİNCE ECZACI YOK”
Özelde eczacılık sektörüne bu kadar talep var iken, eczacının ihtiyaç duyulduğu kamu kurumları olan Sosyal Sigortalar Dairesi, İlaç ve Eczacılık Dairesi, Devlet Hastaneleri ve Polikliniklerde yeterince eczacı olmadığına dikkat çeken Öksüz, bunun ilacın eczacısız bir şekilde vatandaşa temin edildiğini ve devlet eliyle toplum sağlığının çok büyük bir tehlikeye atıldığını gösterdiğini ileri sürdü.
“SEKTÖRLE İLGİLİ ATILAN SOMUT BİR ADIM YOK”
“KTEB her ne kadar özerk bir yapıda olsa da kendi üyesini denetleme yetkisi olmayan bir meslek yasasına sahiptir” diyen Öksüz, şunları belirtti: 
“Bu durumu değiştirmek ve tüm bölgelerde ecza odaları kurarak vatandaşın sorunlarını yaşadıkları ilçelerde çözmek için yaklaşık 2 sene boyunca yapılan hukuk çalışmalardan sonra Meslek Tadil Yasamız hazırlanmış, 2019 yılında KTEB Genel Kurulu’nda oy birliği ile geçmişti. Fakat bugün ilgili yasamız halen daha yetkililerin elinde olup, meclise gitmesine rağmen meclisten geri dönmüş, bakanlıkta bekletilmektedir.”
“ECZACI YALNIZ BIRAKILDI”
Sektörle ile ilgili atılan herhangi bir somut adım olmadığını ileri süren Öksüz, özellikle meslek tadil yasası ile ilgili verilen sözlerin tutulmaması nedeniyle eczacının pandemi sürecinde olduğu gibi bugün de yalnız bırakıldığını savundu.
Öksüz, “Bu bağlamda, başta pandemi olmak üzere en ön safhada canı pahasına mücadele etmesine rağmen, siyasi otoriteler tarafında görmezden gelinmeye çalışılan eczacımızın her daim yanında durmanın haklı gururunu yaşamaktayız” ifadelerine yer verdi.
“Mücadelemize ve meslek yeminimize olan bağlılığımızdan asla vazgeçmeyeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın” vurgusu yapan Öksüz, “Makamlar geçici, bizler kalıcıyız! Tüm meslektaşlarımızın 14 Mayıs Bilimsel Eczacılık Gününü Kutlarız” dedi.

Editör: TE Bilişim