Sağlık Şubesi’nden insan hayatına dokunan hizmetler

Her fırsatta halk sağlığının her şeyin önünde olduğunu dile getiren Girne Belediyesi Sağlık Şubesi Müdürü Naile Soyel, pandemi sürecinde verilen hizmetler, işletmelerde yapılan denetimler, güvenli alışveriş ve gıda egemenliği konularında Express Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Sağlık Şubesi’nden insan hayatına dokunan hizmetler
22 Şubat 2021 Pazartesi 19:43

banner9

Express Kıbrıs Özel Haber

Çevre ve halk sağlığını korumak adına faaliyetlerini aralıksız sürdüren Girne Belediyesi Sağlık Şubesi, pandemi sürecinde de çalışmalarına devam etti. Çevre sağlığı sorunu yaratan ve halk sağlığını olumsuz etkileyen risklerin kontrol ve yönetimi konusunda titizlikle çalışan Sağlık Şubesi, halktan da tam not alıyor. 

Her fırsatta halk sağlığının her şeyin önünde olduğunu dile getiren Girne Belediyesi Sağlık Şubesi Müdürü Naile Soyel, pandemi sürecinde verilen hizmetler, işletmelerde yapılan denetimler, güvenli alışveriş ve gıda egemenliği konularında Express Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Şubenizin faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Belediyemizin görevleri arasında bulunan çevre ve halk sağlığını korumak ile ilgili olan faaliyetlerinin koordine edildiği Sağlık Şubemizde,  

* Gıda ile ilgili tüm işletmelerin genel kontrolü ve izinlendirilmesi 

* Çevre ve Halk Sağlığını etkileyen Sivrisinek, Uçkun ve Hamamböceği Mücadele Programının uygulanması

* Çevre sağlığı sorunu yaratan ve halk sağlığını olumsuz etkileyen risklerin kontrol ve yönetimi

* Yardıma muhtaç, kimsesiz sokak hayvanlarının kurtarılması ve rehabilitasyonu çalışmaları yoğun şekilde sürdürülmektedir. Kent yaşamının her gün için temel ihtiyaçlarından olan tüm bu çalışmalar elzem hizmetler olarak büyük bir titizlikle teknik olarak konularında uzmanlaşmış ekiplerle yürütülmektedir. 

Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan ve neredeyse sokaklarda hayatın durma noktasına geldiği koronavirüs pandemi süreci şubenizin bu temel hizmetlerini nasıl etkiledi?

Biz daha çok çalışmaya başladık. Salgın yönetiminde ilk başlarda neredeyse birçok şeyin durdurulduğu günlerde, Girne kentinin, Sağlık Şubesinin bu elzem hizmetlerine ihtiyacı vardı çünkü. Bu dönemde önemli bir ihtaç olarak doğan ve daha önce hiç yapmadığımız ‘dezenfeksiyon’ işi ile ilgili çok ivedi şekile teknik koordinasyon ve donanım sağlayıp işe koyulduk.  Bu hizmetimiz halen devam ediyor. Bomboş kalan sokaklarda yiyeceksiz, yaralı veya zorda kalan hayvanlara  yardım etmeye çalıştık. Pandemi yönetimi kapsamında maske ve hijyen uygulamalarının kontrolü için oluşturulan ekiplere destekler verdik ve halen bu kontroller de devam etmekte. 

Girne, çok fazla işletmeyi bünyesinde barındıran bir bölge. Biriminiz bu kadar geniş bir alanda denetleme yapmaya yeterli geliyor mu?

Denetimler, işletmelerin verilen izin koşullarına ve temel sağlık kriterlerine uygun olup olmadığı ile ilgili yerinde yaptığımız kontrolleri içeren teknik ziyaretlerdir. Tüm ülkemiz geneli için özel bir cazibe merkezi olan Girne kentindeki işletmelerin bir plan dahilinde yeterince izlenebilmesi için zaman zaman Genel Zabıta ekiplerimizin destek verdiği gece veya hafta sonu mesai dışı denetimler de gerçekleşitirmek durumunda kalıyoruz. 

Denetimlerde nelere dikkat ediyorsunuz?

Öncelikli nokta temel faaliyetin insan sağlığı açısından uygunluğunu teyit etmektir. Yiyecek içecek ile ilgili olan tüm gıda işletmeleri; kendi faaliyetlerinin insan sağlığı açısından uygun olmasından doğrudan sorumludur. Bu sorumluluklarını onlara hatırlatmanın yanında; olası riskler ile ilgili teknik araştırma da yapılır işyerinde. Yani, bir sorun ortaya çıkmadan tesbit etme çalışması yapıyoruz denetimlerde. Sonuçta; insanın tükettiği bir ‘gıda’ risk yaratmadan tesbit edilmeli ki; sonrasında herşey geç olmasın. Gıdanın söz konusu olduğu işletmelerde öncelikle genel binanın ve altyapının gıdayı tüm risklere karşı koruyor olduğundan emin olmak; çalışan personelin genel hijyen bilinciyle hareket ettiğinden ve uygulanan tüm işlemlerin hijyene uygun olduğundan emin olmamız gerekiyor. 

Gıda işletmelerinin covid önlemleri konusunda genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İşletmeler koronavirüs önlemlerine sizce yeterince uyuyor mu?

Hatırlayacaksınız kapanma döneminde sadece gıda satışı yapan süpermarketler elzem faaliyet olarak çalışmaya devam ediyorlardı. Bu dönemde gece gündüz sürekli zabıta kontrolleri ile covid önlemlerinin benimsenmesi ve uygulamada tamamen düzene girmesi için yoğun çalışıldı. Sonraki açılma döneminde de benzeri uygulamaları diğer tüm gıda işletmeleri için de takip ettik. İşletmelerin genel olarak işbirliği içinde çalıştığını rahatlıkla ifade edebilirim. Ancak zaman zaman uygunsuzluklar da tespit edilmiyor değil. Sadece işletmeler değil aynı zamanda bu işletmelerden hizmet alan vatandaşların da maske ve mesafe konularında kurulan düzene uymaları gerekiyor. 

Bir gıda mühendisi olarak, bu salgın döneminde gıda güvenliği ile ilgili neler yapılabilir, önerileriniz ne olur? Bu olağanüstü günlerde insanı yaşamı için vazgeçilmez bir temel öğe olan gıda alışverişinde nelere dikkat etmeliyiz?

Tüm zamanlarımız için doğru olan bir gerçek varsa o da; gıdanın, her canlının en temel ihtiyacı olduğu gerçeğidir. Ve şüphesiz ki gıdanın; güvenilir olması gerekir. Güvenilirlik konusu ise; gıdayı üretenin sorumluluğunda başlar. Denetimi yapan ilgili merciler de bunun teyidini yapar, uygunsuzluk durumunda da gerekli yasal yaptırım uygulanması önem taşır. Yiyecek içecek hizmeti veren işletmelerin; bu salgın sürecindeki sorumlulukları çok daha artmış durumda. Covid Pandemi önlemlerinin kesintisiz şekilde uygulanmasını gerektiren hassas bir süreci yaşıyoruz. Bu da haliyle; denetimler sırasında uyguladığımız kriterleri de etkilemekte. Yani daha hassas değerlendiriyoruz. Daha keskin çizgilerle hijyen uygulamaları bekliyoruz işletmelerden. 

Gıda alışverişine gelince; bu da başlı başına bir makale konusu sanırım. Ve de çok önemli. Hepimiz satın aldığımız gıdalarla besleniyoruz sonuçta. Gıdanın güvenliği bir zincir proses olduğuna gore; bu süreçleri da konuşmak gerek. Eğer marketlerden bahsedecek olursak; covid önlemlerine öncelikli dikkat etmek gerek bu alanlarda. Satın alırken gıdaların etiket ve tarih bilgilerinin bilgilerinin okunması, ambalajının kusursuz olduğundan emin olunması gerek. Soğutuculardan alınmış süt veya et ürünleri gibi yiyeceklerin eve gider gitmez yine soğutucuya yerleştirilmesine dikkat edilmesi de önemli. Alışveriş dönüşünde ilk işimiz en az 20 sn boyunca elimizi sabunla yıkamak olmalı. Gıdaların açıkta bırakılmaması uygun koşullarda saklanması da önemli. Pandemi sürecinde gıda ambalajlarının dezenfekte edilmesini önerenler olduğunu görüyoruz, ancak bu uygulama başka risklere neden olabilir diye düşünüyorum. Ambalajda kalıntı olarak kalan kimyasal dezenfektanlar da sağlık riski oluşturabilir. Bunun yerine gıda hazırlığı yaparken kişinin el hijyenine dikkat etmesi yeterli olacaktır. Bir de satın alınan gıdalar dış kolileri atılarak saklanabilir ev ortamında. Paket hazır yemek vb gıdaları eve çağırdığımızda da ambalaj konusuna dikkat edilmeli, iyi ambalajlanmamış yemekler geri çevrilmeli; dağıtımcının maske uygulaması tam olmalı. Bir de en önemlisi; bu noktalarda sorun yaşandığı zaman mutlaka Belediyemizin ihbar hattına bildirimde bulunulmalı. 

Bu süreçte pazar yerinde hijyenik bir ortam yaratılması için ne gibi önlemler alıyorsunuz?

Öncelikle maske kuralı tabi ki.  Hem vatandaşın hem de satıcının maskesi olmalı. Standlar arasında vatandaş dolaşırken mesafe kuralının uygulanabilirliğini sağlamak, el dezenfektanları kullanımını yaygın şekilde sağlamak; en temel uygulamalar olarak halen devam etmektedir. Bu uygulamalar da gün boyu Sağlık ve Zabıta ekiplerince denetlenerek gerekli uyarılar da yapılmaktadır. 

Tüketimin bu kadar fazla olduğu bu günlerde yeterli denetim gerçekleştirdiğinizi düşünüyor musunuz?

Şüphesiz ki her işin daha iyi yapılabilirliği mümkündür. Evet keşke daha çok yapabilsek. Ama en temel nokta; esnafımızın sorumluluk bilinci içinde olmasıdır. Bizler sürekli görev başındayız; ancak hiçbir işletmenin içinde kesintisiz kalmamız mümkün olamaz haliyle. Karşılıklı güven ve işbirliği içinde yürütülmesi gereken bir süreçtir bu. O nedenle işletmelerle olan iletişim önem kazanıyor. Yapılan rutin denetimlerde düzenli uygunluk ya da uygunsuzluk mu tespit edliyor bunlar önemli. İşyerlerinin bizlerde kayıtlı sicil bilgileri genel hijyen seviyesini belirliyor aslında. Ve hiçbir işletme bu kriterler açısından düşük seviyede olmayı istemez. Yaptığımız teknik ziyaretlerde Hijyen sağlama konusunda işyerinin standartlarını geliştirmesi için yönlendirme yapıyoruz. 

Gıda egemenliği nedir? Ülkemizde gıda egemenliği sağlanabiliyor diyebilir miyiz?

Pandemi sürecinde bu konunun önemi hayli arttı. Çünkü pandemi önlemleri çerçevesinde ülkeler arası hatta şehirlerarası dolaşılar sınırlandırılırken en temel ihtiyaç olan gıdanın uzak yerlerden yolculukları da sorunlar yaratmaya başladı.  

Gıda egemenliği; bir ülkenin, ekolojik ve sürdürülebilir yöntemlerle sağlığa uygun üretim ve tarım sistemlerini ve gıda politikalarını belirleyebilme hakkına sahip olmalarıdır. Özetle kendi kendine yetebilmesi için bütünlüklü koşullarını yönetebilmesidir. 

Gıda egemenliğinde; toplumda herkesin yeterli, güvenli, ekonomik olarak karşılanabilir ve sağlıklı gıdalarla beslenebilmesi temel kamusal haklar olarak sağlanabilmelidir. Gıda egemenliğinin doğru şekilde işlev gösterebilmesi için gıdayı üreten çiftçiler, işçiler ve diğer tüm emeği olanların hakkı yenilmeden ve sömürülmeden üretme hakkı tanınmalıdır. Üretimi, doğal kaynakları ve tabi ki de doğayı korumamız gerek. 

Girne Belediyesi olarak yerel olan tüm üretimlerin desteklenmesine hassasiyetle katkı koymaya özen gösteriyoruz. Sağlık ekibi olarak yerel üretimlerin kalite değerlerinin arttırılması çalışmalarına bilimsel katkı koymaya çalışıyoruz. Ülkemizde en çok ilgi gören; ‘Zeytin’, ‘Harup’ ve ‘Alıç’ Festivallerine Belediyemiz yıllardır uluslararası düzeyde ev sahipliği yaparken; bu yerel gıda değerlerimizi geliştirilmesi için katkı koymaya çalışıyoruz. Her Çarşamba kurulan Açık Pazarda yerel local yiyecekler üreten üreticilerimizin doğrudan halkla buluşmasını sağlayarak yerel üretim ekonomisini destekliyoruz.  

Ancak tüm ülkemiz genelinde gıda egemenliğini konuşacaksak; az önce söz ettiğim bütünselliği de değerlendirmemiz gerekir. Gıda konusu; işçisinden mühendisine, üreticisinden ticaretiçisine büyük bir zincirdir. Coğrafyamızda; doğa ananın sunduğu nimetleri kaynağından itibaren bilinçli şekilde korumakla başlayacak ‘Gıda Egemenliğimiz’. İçme suyu kaynaklarımızdan tutun da meyve ağaçlarımızı, tarım alanlarımızı ve yerel tohumlarımızı korumak ve temiz bir çevre yönetiminin sağlanması ile gıda egemenliğinin temel esaslarını temin edecek devlet politikaları geliştirmemiz gerekiyor.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Sağlık ve hijyenin ne denli önemli olduğunu sanırım bu pandemi sürecinde hepimiz çok da iyi öğrendik. Sadece bize yemek yapan lokantadaki aşçının değil; kendi ellerimizden de bulaş kaynağı olabileceğini biliyoruz artık. Covid salgınına karşı kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için bireysel hijyen, maske ve sosyal mesafe konularını eksiksiz temin ettiğimiz kadar, sağlıklı ve doğru beslenme ile iyi bir bağışıklıkla korunmak, birçok başka yaşamları da korumak anlamına geliyor. Tüm dünya için sağlık dileyerek tamamlamak isterim bu sohbetimizi. Teşekkür ederim.


İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.